Terapötik Diyette Gıda Hassasiyetlerini(İntoleransını) Azaltmanın 7 Yolu

Gıda Hassasiyetlerini Azaltmanın 7 Yolu

Gıda duyarlılığı, vücudunuzda inflamatuar bir reaksiyona neden olan belirli gıda türlerine karşı düşük dereceli bir reaksiyondur.

Zamanla bu gıdalar bağırsağınıza zarar verebilir ve bağışıklık sisteminizin düzenini bozarak birçok sağlık sorununa kapı açabilir. Besin hassasiyetleri hastalarıma hitap ettiğim ilk faktörlerden biri, bu yüzden bu yazıda kendi vücudunuzdaki besin hassasiyetini azaltmanın 7 yolunu anlatacağım.

Gıda Hassasiyetlerinin Zarar Veren Etkisi

Gıda alerjisi fikrine aşina olabilirsiniz. Bu, birinin belirli bir yiyeceğe karşı açık ve bariz bir olumsuz tepki vermesidir. Hepimiz örneğin yer fıstığına veya süt ürünlerine alerjisi olan birini tanıyoruz.

Bununla birlikte, bir gıda duyarlılığı, siz farkında olmadan sistemik düzeyde zaman içinde meydana gelebilecek inflamatuar bir reaksiyondur. Adressiz bırakıldığında, sızdıran bağırsak ve hatta muhtemelen otoimmünite nedeniyle sonunda açık bir alerjiye dönüşebilir. Yapabileceğimiz en önemli şeylerden biri, gıda hassasiyetlerini azaltmak için sindirim sağlığımızı iyileştirmektir.

 

Gıda Hassasiyetlerini Azaltmanın 7 Yolu

Gıda Hassasiyetlerinin Ortak Belirtileri

Gıda duyarlılığı, bir gıdaya karşı düşük dereceli bir inflamatuar reaksiyondur. Tipik olarak, hassas olduğunuz bir gıdayı ne kadar uzun süre tüketirseniz, o kadar çok semptom yaşamaya başlarsınız. Gıda hassasiyetlerinin yaygın belirtileri şunlardır:

 

Sindirim sisteminde huzursuzluk

Bilinç bulanıklığı

Yemek isteği

Baş ağrısı

Tükenmişlik sendromu

Göğüste ağrılı yanma hissi

Eklem ağrısı

Gaz/Şişkinlik

Akne veya Egzama

 

Bu semptomlardan herhangi birini düzenli olarak yaşıyorsanız, yaygın reaktif gıdaları ortadan kaldırmak ve vücudunuzun hassasiyetlere karşı direncini güçlendirmek için adımlar atmak isteyeceksiniz.

 

Alerji ve Hassasiyet

Şu anda vücutta belirli gıdalardan kaynaklanan olumsuz reaksiyonların üç ana açıklaması vardır. Bu reaksiyonlar IgE, IgE olmayan veya IgG aracılı olarak sınıflandırılır. Bu kısaltmalardaki “Ig”, “İmmünoglobulin” anlamına gelir. İmmünoglobulinler, bağışıklık sistemini stratejik olarak virüsler ve yabancı bakteriler gibi spesifik hedeflere odaklamak için inflamatuar reaksiyonları düzenleyen bağışıklık sistemindeki önemli düzenleyici proteinlerdir.

Yer fıstığı gibi belirli bir gıdayı tüketmenin yaşamı tehdit eden bir reaksiyona yol açabileceği klasik bir alerjik reaksiyonda, IgE aracılı olarak bir sürece bakıyorsunuz. IgE aracılı olmayan reaksiyonlar tipik olarak bağırsaktan izole edilir ve GI yolunda hasar, gaz/şişkinlik ve potansiyel olarak ishal ile sonuçlanır. IgE aracılı olmayan reaksiyonların büyük ölçüde bağırsak bakterilerinizin yapısından etkilendiği düşünülmektedir.

Son olarak, gıda duyarlılığı gelişiminde birincil suçlu olduğu düşünülen IgG aracılı reaksiyonlar vardır. IgG aracılı reaksiyona neden olan gıdalara sürekli maruz kalmanın, zamanla vücutta sistemik sorunlara neden olduğu ve ele alınmadığı takdirde çoğu zaman tam alerjilere dönüştüğü düşünülmektedir.

Bu makaledeki adımlar, bu ilerlemeyi önlemeye yardımcı olmak ve vücudunuzun bu istenmeyen reaksiyonlara karşı savunmasını güçlendirmek ve gıda hassasiyetlerini azaltmak içindir.

 

• İltihaplı Gıdalardan Kurtulun

Gıda hassasiyetlerini azaltmanın ilk adımı, yaygın inflamatuar gıdaları diyetten çıkarmaktır. Belirli gıdalara karşı ne kadar reaktif olduğunuz, büyük ölçüde bağırsaklarınızın sağlığı tarafından belirlenir. Yaygın reaktif gıdaları bir süreliğine ortadan kaldırarak, bağırsaklarınızdaki yükü azaltır ve iyileşmesine zaman tanırsınız.

 

En yaygın gıda hassasiyetlerinden bazıları şunlardır:

Buğday (ve diğer tahılların çoğu)

Soya (ve diğer çoğu fasulye/baklagiller)

Yumurta ve Süt Ürünleri

Balıklar ve deniz ürünleri (özellikle kabuklu deniz ürünleri)

Yer fıstığı

İşlenmiş Etler

Mısır

En azından yukarıda listelenen yiyecekleri diyetinizden çıkardığınızdan kesinlikle emin olmak isteyeceksiniz. Bir adım daha ileri gitmek istiyorsanız eliminasyon diyeti programı izlemenizi tavsiye ederim. Eliminasyon diyet programı için www.terapotikdiyet.com adresinden yardım alabilirsiniz.

 

• Bir Eliminasyon Diyetini Takip Edin

Bir eliminasyon diyeti, genel reaktif gıdaları bir süre diyetten çıkararak yukarıda özetlenen ilk ilkeyi takip eder. Ancak bir sonraki adım, hangilerine özellikle tepki gösterdiğinizi belirlemek için bu yiyecekleri birer birer yeniden sunmaktır.

Bir yiyeceğe karşı hassasiyetiniz varsa, vücudunuz onu tükettiğinizde ona stres tepkisi verecektir. Bu, sempatik sinir sisteminizi harekete geçirecek ve kalp atış hızınızı artıracaktır. Besinleri tekrar diyetinize ekleyerek ve nabız testi yaparak, benzersiz besin hassasiyetlerinizi ücretsiz olarak belirleyebilirsiniz!

Eliminasyon diyet programı için www.terapotikdiyet.com adresinden yardım alabilirsiniz.

 

• Mide Asit Üretimini Güçlendirin

Besin hassasiyetlerine karşı direncinizi güçlendirmek istiyorsanız mide asidinizi desteklemeniz gerekir. Bir yiyeceğe tepki vermenizin en büyük nedenlerinden biri, hasarlı, sızdıran bir bağırsağınızın olmasıdır. Sızdıran bağırsaklarınız olduğunda, sindirilmemiş gıda parçacıkları sisteminize girer. Bağışıklık sistemi onlara yabancı istilacılar gibi davranır.

Bu büyük moleküller bağışıklık sisteminizin hafızasında depolanır ve gelecekte o yemeği her yediğinizde inflamatuar bir yanıt alırsınız ve bu çoğu zaman birinin yeni gıda alerjileri geliştirmesinin yoludur.

Ne yazık ki, mide asidi ve gıda hassasiyetleri arasındaki ilişki aslında aşağı doğru bir sarmaldır. Bunun nedeni, iltihaplı gıdaların zamanla mide asidi üretimini engellemesi ve düşük mide asidinin aynı gıdaları tamamen parçalama yeteneğinizi engellemesidir. Sonuç, devam eden hasar, engellenen sindirim süreçleri ve sindirilmemiş gıda parçacıklarının kan dolaşımına sürekli salınımıdır.

Daha önce bahsedilen adımları takip etmenin yanı sıra, mide asidi desteği takviyesi kullanmayı da avantajlı bulabilirsiniz. Bu, sindirim sistemindeki stresi azaltırken yemeğinizi tamamen sindirmenize ve yeniden yapılanmasına yardımcı olacaktır.

 

• Sindirim Enzimlerini Destekleyin

Şimdiye kadar fark etmediyseniz, bağırsakları iyileştirmenin büyük bir kısmı, mümkün olduğu kadar çok stres etkenini ortadan kaldırmakla ilgilidir. Reaktif gıdaları çıkarmak ve uygun sindirimi desteklemek için adımlar atmak burada çok önemlidir. Mide asidi üretimini desteklemenin yanı sıra, yüksek kaliteli bir sindirim enzimi kompleksi ile takviye etmek, çeşitli gıdaların parçalanmasında özellikle yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, düşük enzim üretiminin yaygın semptomlarından biri, gıda duyarlılıklarında bir artıştır. Ek olarak, bağışıklık sisteminiz, detoksifikasyonunuz ve vücuttaki diğer birçok sistem normal işlevleri yerine getirmek için enzimlere güvenir. Günlük olarak vücudunuza çok çeşitli enzimler almak, bu süreçlerin yeniden dengelenmesine yardımcı olacaktır.

 

• Bağışıklık Toleransını İyileştirin

İnflamatuar gıdalar nedeniyle bağırsakta zamanla oluşan hasar, sonunda sızdıran bağırsaklara yol açar. Daha önce bahsettiğim gibi, bu, bağışıklık sistemini gerçek patojenik tehditlerden uzaklaştıran büyük gıda moleküllerinin kan dolaşımına girmesine izin verir.

Bu, gıda hassasiyetlerinin neden olduğu birçok iltihabın aslında yersiz bağışıklık reaksiyonlarından kaynaklandığı anlamına gelir. Bunu akılda tutarak, gıda hassasiyetlerine karşı direncinizi artırmanın en iyi yollarından biri, bağışıklık sisteminizi güçlendirecek ve koordine edecek adımlar atmaktır.

Bu amaç için bulduğum en iyi besinler şunlardır: Quercetin, Kurcumin, Çinko Glisinat, L-Glutamin, Zencefil.

 

• Anti-Mikrobiyaller Alın

Dengesiz bağırsak floranız varsa veya bağırsaklarınızda zararlı patojenler varsa, gıda hassasiyetlerini azaltmak zor olacaktır. Bağırsakta patojenler bulunduğunda, iltihaplanmaya ve bağışıklık sisteminin dikkatinin dağılmasına devam edeceksiniz.

Bunun için önerdiğim strateji, GI kanalınızın mikrobiyomunu yeniden dengelemek ve korumak için günlük bazda anti-mikrobiyal bileşikler kullanmaktır. Buna sarımsak, soğan, fermente gıdalar, İtalyan otları (kekik, kekik, biberiye), limon ve limon suları ve elma sirkesi dahildir. Kekik, nane gibi uçucu yağlar da bunun için çok güçlü olabilir.

Alternatif olarak, düzenli şekilde bir anti-mikrobiyal takviye ile destekleyebilirsiniz. Bu, günlük olarak bağırsak floranızı yeniden dengelemeye ve gıda hassasiyetlerini azaltmaya yardımcı olmanın basit bir yoludur.

 

 

• Spesifik Probiyotikler Alın

Bağırsaklarınızın mikrobiyomunun sizi gıda hassasiyetlerini deneyimlemekten koruyabildiğini veya güçlendirebileceğini gösteren bazı ilginç araştırmalar var. Bu, bağırsaklarınızdaki mikroplar yediğiniz her lokma ile etkileşime girdiği için mantıklıdır.

Antibiyotik kullanımı, zararlı kimyasallara maruz kalma, işlenmiş gıdalar, steril olmayan bir ortamda çok fazla zaman harcama ve hatta çocukken mamayla beslenme gibi şeyler, mikrobiyomu gıda alerjilerinden muzdarip olma olasılığınızı artıracak şekilde değiştirebilir.

Bağırsakta Lactobacilli, Saccharomyces boulardii, Bacillus coagulans ve L. acidophilus gibi spesifik bakteri suşlarının mevcudiyetinin, gıda hassasiyetlerini azaltmada ve bağırsakta sağlıklı bir mikrobiyal ortamı geri kazanmada bir miktar rol oynadığı gösterilmiştir. Probiyotiklerin, aynı zamanda duyarlılığı azaltmak için önemli bir adım olan bağırsak astarının bütünlüğünü geri kazanmaya yardımcı olduğu gösterilmiştir.